YOYO
Oyun Kökeni: Yoyo, oyun kökeni bilinmemektedir.
Oyunun Bilinen Diğer İsimleri:
Bandalore: Fransa
Çıkşa (Çıkşağı): Türkiye (Gaziantep)
Quia: İngiltere
Oyunun Oynadığı Yer: Açık Alan
Oyun Türü: Sokak Oyunu (Düz ve geniş bir alan)
Katılımcı Sayısı: Grup Oyunu (En az 2 kişi ile oynanır)
Amaç: Oyundan tüm oyuncuların ve seyredenlerin eğlenmiş ve mutlu bir şekilde ayrılmış olması.
Terimler:
Oyun Malzemeleri (Gereç, materyal): Her oyuncu için birer adet Yoyo.
Kurallar: Bu oyun kızlar ve erkekler (8 yaş ve üzeri) tarafından oynanmaktadır.
Oyuna İlişkin Genel Kurallar:
“Yo-Yo” Filipinler‘de Güney Amerika bolalarına benzeyen, fırlatılıp hayvanların ayaklarına takılan bir av aracıydı. 1920’lerde yoyo kullanımını seyreden Donald Duncan aynı adı koruyarak ve avcı diskini küçültüp değiştirerek çocuk oyuncağı haline getirdi. Çok benzeyen bir oyuncak Çin‘den “quia” adıyla İngiltere’ye ve “bandalore” adıyla Fransa’ya gelmişti.
Yoyonun yaygınlaşması çarlistonla birlikte oldu. 1932 – 1933’deki ilk dalga Türkiye’de de her yeri sarmış, çılgınlık olarak adlandırılmış ve şarkılar bestelenmişti;
“Almışlar ellerine,
Atarlar seni öne
Gelirsin döne döne Yoyo
Oynasam elli sene
Usanmam senden yine
Bu delilik değil de ne?“
Oyunun Oynanışı
Yoyo herhalde bütün dünyayı aynı anda saran moda çılgınlıklarının ilkiydi. Dünya savaşı büyük bir coğrafyayı aynı ortamın parçası haline getirmiş, üstelik binlerce insan bu coğrafya üstünde dolaşmak zorunda kalmıştı. Savaş sonrasında Paris’te toplanan avangard yeni kuşağın yarattığı entelektüel akımlardan sonra, Paris’ten ayrılan Amerikalılar memleketlerine dönecek, 29 Bunalımının da etkisiyle yeni arayışlara yöneleceklerdi. Ama içki ve caz yasağının daha da çılgınlaştırdığı partilerden sokaklardaki çocuklara kadar herkesin paylaşacağı ve Amerika’dan Avrupa’ya ihraç edeceği bir oyun vardı. Kılık kıyafeti, saç kesimi, müzik ve dansıyla gençliğinin farkına varan ve tadına varmak isteyen yeni kuşak önce bu oyunu paylaştı, sonra İkinci Dünya Savaşı’na gitti.
Savaştan sonra yoyonun ikinci baharı yaşandı, 1948-50’de Türkiye’de de yine salgın oldu.
1960’li yıllara kadar oyuncakçılarda satılmaya devam etti.
Önce ahşapken sonra plastikleri üretildi.
Metin And Gaziantep’te yoyoyu “Çıkşa” (çıkşağı) adıyla tespit etmiştir.
Yunan vazolarında da 5. yüzyılda yoyoyla oynayan çocuk resimleri görünür, Eski Yunan’da taş yoyoyla oynanırdı.