FORA
Oyun Kökeni: Fora, Türkiye (Tokat / Zile) kökenli bir oyundur.
Oyunun Bilinen Diğer İsimleri:
Oyunun Oynadığı Yer: Açık Alan
Oyun Türü: Sokak Oyunu (Düz ve geniş bir alan)
Katılımcı Sayısı: Grup Oyunu (En az 5 kişi ile oynanır)
Amaç: Oyuncuların ellerindeki sopayı başlama noktasındaki taşa vurup daha sonra foraya atış yaparak forayı devirmek.
Terimler:
Fora: 15 – 20 cm boyunda tahta parçası.
Oyun Malzemeleri (Gereç, materyal): Her oyuncuya ait 70 cm boyunda tahta sopa ve “Fora”.
Oyun Malzemelerinin Hazırlanışı: Oyuncuların kullanacağı sopalar sert ve dayanıklı olan ağaçlardan (meşe gibi) koparılan dallardan elde edilir. Kesilen dallar önce keser yardımıyla kesilip istenilen boya getirilir. Sonra kabukları soyulur. Daha sonra da bıçakla pürüzlü kısımları yontularak elde tutulacak hale getirilir.
İkinci oyuncak olan Fora, herhangi bir ağaç kütüğünden veya tahta parçasından elde edilir. Kütük veya tahta parçası keserle yontularak ideal boyuta getirilir. Daha sonra bıçak yardımıyla tepesi sivriltilerek ve alta doğru kalınlaştırılarak üçgenimsi bir görünüm alacak şekilde yontulur. Foranın alt kısmı, koyulduğu anda dik durabilmesi için düz olur. Boyu 15 – 20 cm civarındadır.
Kurallar: Bu oyun erkekler (10 yaş ve üzeri) tarafından oynanmaktadır.
Oyuna İlişkin Genel Kurallar:
– Özellikle yaylada ve bayramlarda kızlarla erkekler bu oyunu beraber oynarlar)
Oyunun Oynanışı
֍ Oyuna başlamadan önce önce ebe seçimi yapılır.
֍ Bunun için fora bir yere dikilir.
֍ Oyuncular tarafından foraya belli bir mesafeden atış yapılır.
֍ Vuramayan kişi ebe olur.
֍ Bu şekilde ebe belirlendikten sonra oyunun başlama noktası ve foranın dikileceği yer olmak üzere karşılıklı iki nokta belirlenerek başlama noktasına bir taş dikilir.
֍ Foranın dikileceği yer ise toprakla yükseltilir veya fora düz bir taşın üzerine dikilir.
֍ Başlama noktası ile foranın dikileceği yer arasındaki mesafe yaklaşık 10 metredir.
֍ Bu alanın tam ortasından, yaklaşık 5 metrelik enine bir çizgi çekilerek bu çizginin iki tarafına da taş dikilir.
֍ Taşlarla belirlenen bu çizgi ceza sahasını belirler.
֍ Oyuncularla bu çizgi arasında kalan bölgede ebe oyunculara dokunamaz.
֍ Bütün bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra oyuncular ellerine değneklerini alarak başlama noktasına dikilen taşın yanına dizilirler.
֍ Ebe de ceza sahasını belirleyen çizginin başında durur.
֍ Oyuncular sırayla ellerindeki sopayı önce başlama noktasındaki taşa vurur, daha sonra foraya atış yaparlar.
֍ Atışı yapan oyuncu forayı devirirse, ebe devrilen forayı tekrar yerine dikene kadar, gidip düşen değneğini geri almak zorundadır.
֍ Bunun için çabuk davranması gerekir.
֍ Ebe forayı yerine diktiğinde atışı yapmış olan oyuncu düşen değneğine dokunmuş veya sopasını bir ucu yerde olarak tutuyor vaziyette ise ebe, o oyuncuyu ebeleyemez.
֍ Oyuncu elinde sopasıyla bu vaziyette başlama noktasına geçmeyi beklerken diğer arkadaşlarının atış yapmalarını beklemeden ebenin diktiği foraya tekrar tekrar vurma hakkına sahiptir.
֍ Çünkü fora devrildiği anda ebe etkisiz hale gelir.
֍ Böylelikle oyuncu kendisini ebelikten kurtarmış olur.
֍ Fakat ebe forayı tekrar yerine dikene kadar çabuk davranarak düşen sopasını almak zorundadır.
֍ Şayet ebe, forayı tekrar yerine dikip elindeki sopayla, oyuncuya ceza sahası olarak belirlenen çizgiye ulaşmadan dokunursa o oyuncu ebe olur.
֍ Oyunda önemli olan, ebe devrilen forayı yerine dikene kadar oyuncuların düşen sopalarını alıp, ebeye yakalanmadan ceza sahası olarak belirlenen çizgiyi geçerek başlama noktasına ulaşmalarıdır.
֍ Bunu başaran her oyuncu ebelikten kurtulur ve tekrar sıraya geçer.
֍ Atışı yapan her oyuncu, forayı devirse de devirmese de ebe forayı tekrar yerine dikene kadar gidip düşen sopasını almak ve başlama noktasına gelmek zorundadır.
֍ Bu yüzden, foranın bulunduğu tarafta üç beş oyuncu birden biriktiğinde ebe ile oyuncular arasında heyecanlı koşuşturma yaşanır.
֍ Ebe oyuncuların devirdiği forayı tekrar tekrar yerine diker, oyuncular sopalarını alıp ebeye yakalanmadan kaçmaya çalışırlar.
֍ Sopasını alıp çizgiyi geçemeden ebeye yakalanan oyuncu ebe olur.
֍ Oyun aynı şekilde devam edip gider.