HÖRR (GÜRR)
Oyun Kökeni: Hörr (Gürr), Türkiye (Gaziantep) kökenli bir oyundur.
Oyunun Bilinen Diğer İsimleri:
Oyunun Oynadığı Yer: Açık Alan
Oyun Türü: Sokak Oyunu (Düz, geniş ve toprak bir alan)
Katılımcı Sayısı: Grup Oyunu (En az 6 kişi ile oynanır)
Amaç: Oyuncuların ellerindeki taşlarla cüceğe isabet ettirip onu daire içinden çıkarmaya çalışması, ebenin de cücüğü daire içinde tutmaya çalışması.
Terimler:
Cücük: 6 – 7 cm çapında küre biçiminde yuvarlak sert bir taş.
Merre: Cücük taşının içine yerleştirildiği 30 – 40 cm çapında olan daireye verilen ad.
Oyun Malzemeleri (Gereç, materyal): Her bir oyuncuya ait birer adet 15 – 20 cm çapında ve 3 – 4 cm kalınlığında Taş ve bir adet Cücük.
Kurallar: Bu oyun erkekler (10 – 17 yaş arası) tarafından oynanmaktadır (Nadiren oyuna kızların da alındığı olur).
Oyuna İlişkin Genel Kurallar:
– Bu oyunda ebelerin mahareti ve zekâsına, kıvraklık ve çevikliğine göre birkaç defa ebe değişikliği olabilir. Bazen de çok uzun bir zaman ebe değişikliği olmayabilir. Sportif özelliğinin yanı sıra, dayanıklılık, çeviklik ve yetenek gerektiren ebe olan için hayli yorucu ancak seyredenler için de seyir zevki yüksek, eğlenceli bir oyundur.
– Hörr (Gürr) oyunu en az 6 kişi ile oynanmaktadır.
– Oyun ne kadar kalabalık oyuncu ile oynanırsa o kadar keyifli ve eğlenceli olur.
– Hörr (Gürr) oyunu kazanımları:
- Akıl Yürütme Becerileri
- Algılama Becerisi
- Bağlamsal Düşünme
- Başarıyı Tebrik
- Bir Hareketi Sürdürme (Psikomotor Beceriler)
- Büyük Kas Gelişimi (Fiziksel Beceriler)
- Çeviklik
- Dayanışma (Duyuşsal Beceriler)
- Denge (Psikomotor Beceriler)
- Diğer Oyuncuların Duygularını Anlama
- Dikkat
- Dikkati Yoğunlaştırmak (Bilişsel Beceriler)
- Düşünme Becerileri
- El ve Motor Becerileri
- El – Ayak Koordinasyonu (Psikomotor Beceriler)
- El – Göz Koordinasyonu (Psikomotor Beceriler)
- Görsel Algı
- Grup Çalışmaları
- Hareketleri Hızlandırmak
- Hayal Kurma
- Hızlı Düşünme
- İletişim Becerileri
- İletişim ve Sosyalleşme (Sosyal ve Dil Becerileri)
- İnce Kas Becerileri (Psikomotor)
- İş Birliği
- İşitsel Zekâ
- Karar Verme (Bilişsel Beceriler)
- Kavrama Becerisi
- Konsantrasyon (Bilişsel Beceriler)
- Kurallara Uyma (Duyuşsal Beceriler)
- Kuvvet
- Küçük Kas Gelişimi (Psikomotor Beceriler)
- Mantık Yürütme
- Mesafe Algısı
- Mimari Beceri
- Odaklanma
- Otokontrol
- Oyuncuların Birbirleriyle Etkileşim Kurması
- Öz Güven (Duyuşsal Beceriler)
- Paylaşım
- Sabır
- Sıralı Düşünme
- Sorumluluk
- Soyut Düşünme
- Soyut Yetenekleri Keşfetme
- Stratejik Düşünme
- Strateji Geliştirme (Bilişsel Beceriler)
- Tepki Hızı (Psikomotor Beceriler) Gelişimi Destekleme
Oyunun Oynanışı
֍ Oyuncu sayısında bir sınırlama olmamakla beraber 6 – 7 kişiden az olması halinde oyun zevkli ve heyecanlı olmaz, bu sayılardan çok fazlasına da ebenin oyunun kontrolü ve işinin güçleşmesi sebebiyle pek rağbet edilmez.
֍ Oyuna başlamak için gerekli olan ebe seçimi elde saklanan taşın bulunması yöntemi ile gerçekleşir.
֍ Bulamayan oyuncuların elenmesi ile son kalan oyuncu ebe olur.
֍ Bu eleme aşamasına “taş saklamaç” ya da “ya şunda ya bunda“ denir.
֍ Oyunda ana malzeme olarak “cücük” denilen 6 – 7 cm çapında küre biçiminde yuvarlak sert bir taş kullanılır.
֍ Bu taş yeterince sert olmazsa oyun esnasında kırılabilir.
֍ Buna ilaveten her oyuncuya ait birer adet 15 – 20 cm çapında ve 3 – 4 cm kalınlığında taşlar kullanılır.
֍ Merredeki cücüğün yani hedefin vurulmasında isabet sağlanması açısından bu taşların daire şeklinde, yassı ve ağır olmasına dikkat edilir.
֍ Oyun açık alanda, düz ve geniş toprak zeminde oynanır.
֍ Meyilli araziler ebe için çok zahmetli olacağından tercih edilmez.
֍ Oyun alanının 10 – 15 metre uzunluğunda, 5 – 10 metre genişliğinde olması uygundur.
֍ Bu alanın iki tarafının duvar, çalı, siyeç gibi engellerle çevrili olması ebenin işini kolaylaştırır.
֍ Bu alanın ortasına 30 – 40 cm çapında bir daire çizilir.
֍ İçine oyunun en önemli gereci olan “cücük” yerleştirilir.
֍ Bu bölgeye “merre” denir. Oyun alanının merkezi konumundadır.
֍ Oyuna başlamadan önce cücük daire “merre” içine konur.
֍ Ebe bu dairenin içinde diğer oyuncular bu daireden en az 5 metre uzaklıkta çizilmiş çizginin üzerinde sıralanırlar.
֍ Bunlar ellerindeki taşlarla cüceğe isabet ettirip onu daire içinden çıkarmaya çalışırlar.
֍ Bu esnada ebe de cücüğü daire içinde tutmaya çalışır.
֍ Atılan bir taş cücüğe isabet ettiğinde veya etmediğinde dairenin içinde, yakınında veya uzağında bir yerde kalır.
֍ Atıcılar taşlarını cücük dairenin içinde olmadığı zamanlarda koşarak gidip tekrar alır ve oyuna devam ederler.
֍ Taşı daire içinde kalan oyuncu ancak ebenin bir başka oyuncuya yönelmesi ve daireden uzaklaşması halinde koşarak daire içindeki taşını alabilir veya yakalanacağını anladığında ayağı ile taşının üstüne basarak ebelenmeme hakkına sahip olur.
֍ Ebe ona dokunamaz.
֍ Bir atıcı sadece kendi taşına basma hakkına sahiptir.
֍ Başkasının taşını bu amaçla kullanamaz.
֍ Ebenin başka bir oyuncuya yönelmesi halinde veya o anda cücüğün bir başka atıcının atışı ile daire dışına çıkması halinde taşını alarak yerine dönmeye çalışır.
֍ Bu esnada ebenin taşını almaya çalışan oyunculardan birine eli ile dokunması halinde ebeliği sona erer ve kendisine dokunulan ebe olur.
֍ Atılan taşların ebenin uzağında olması yakalanmamak için oyunculara avantaj sağlarken, taşların ebenin yakınına düşmesi de taşı atan kişiyi ebelemek için ebeye avantaj sağlar.
֍ Atıcılar attıkları taşı hemen gidip almak zorunda değillerdir.
֍ Bunun için ebenin kendisinden uzak olduğu uygun bir anı kollarlar.
֍ Bu oyunda en zor görev ebenin görevidir. Bir taraftan daire içindeki cücüğün daire dışına çıkmamasını sağlamaya çalışır diğer yandan da atıcılardan birini ebelemek ve ebe olmaktan kurtulmak zorundadır. Hangi taşın hangi oyuncuya ait olduğunu da takip etmesi gerekir. Ayakları yardımıyla ve çok ani reflekslerle cücüğü daire içinde tutmaya çalışırken ebenin dikkat etmesi gereken bir başka husus ta daire içine atılan taşlardan kendi ayaklarını koruma gereğidir. Atıcıların da buna dikkat etmesi gerekir.
֍ Oyun aynı şekilde devam edip gider.
© Oyun Kütüphanesi, 2020.
Her haklı saklıdır.